ZAYIFLARKEN ÖLÜM RİSKİ

ZAYIFLARKEN ÖLÜM RİSKİ
Aşırı kilo sorunu yani obezite dünyada olduğu gibi Türkiye'de de salgına dönüştü. Rakamlara göre dünyada geçen yıl yaklaşık 500 bin kişi mide küçülttü.

Bu rakamlar ABD'de 250 bin, Türkiye'de ise yaklaşık 15 bin civarında. Obezit ile mücadelede sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteden çok 'obezite cerrahisi'si yani mide ameliyatları yaygın durumda. Son olarak Sakarya'da boşandığı eşine kızıp mide ameliyatı olduktan sonra mide kanaması geçiren ve felç kaldıktan sonra ölen 27 yaşındaki Ebru Çoban'ın ölümü bu ameliyatlar ne kadar güvenli tartışmasını yeniden alevlendirdi. Uzmanlara göre hasta, ameliyat öncesi ve ameliyattan sonra çok iyi takip edilirse, ölüm riski yüzde 0.5'in altında. Yine uzmanlara göre bu ameliyatların son dönemlerde cerrahlar ve hastalar tarafından sanki 'standart ameliyat' gibi görüldüğüne dikkat çekilerek, uygun olmayan hastaların ameliyata alınmaması çağrısını yineliyorlar. Uzmanlar, ayrıca her genel cerrahın obezite ameliyatı yapamayacağının da altını çiziyor. İşte uzmanların yorumları:
BEN HİÇ HASTA KAYBETMEDİM
Prof. Dr. Halil Coşkun (Obezite ve Metabolik Cerrahı): "Obezite ameliyatlarında, dünyadaki ölüm oranlarına baktığımız zaman yüzde 0.5'in altında. Ortopedi ve kalp ameliyatlarından daha düşük bir riske sahip. Dünyanın üçte biri obez, üçte biri fazla kilolu, bir bölü üçü normal kilolu. Geçen yıl itibariyle dünyada 450-500 bin arasında kişi mide küçültme ameliyatı oldu. Bu çok ciddi bir sayı. ABD'de yılda yaklaşık 250 bin kişi mide küçültüyor. Fransa'da bu rakam 45-50 bin civarında.Türkiye'de ise yılda 12-15 bin kişi mide küçültme ameliyatı oluyor. Almanya'da bu rakam 35-40 bin, İngiltere'de ise 24-30 bin civarında. Vücut kitle endeksi yüzde 35-40 üzerinde olanlara obezite cerrahi ameliyatlarını yapıyoruz. Ben ayda 20-25 mide küçültme ameliyatı yapıyorum. Ve şimdiye kadar 2 binin üzerinde ameliyat yaptım. Hiç hasta kaybetmedim."
"Obezite ameliyatı eskisi kadar cerrahların az bildiği bir ameliyat değil. Evet 6 yıl önce az sayıda cerrah obezite ameliyatlarını biliyordu. Ama onlarca cerraha eğitim verdik. Öncelikle her hastane bu ameliyatları yapmak için uygun mu ona bakmak lazım. Çünkü bu sadece ameliyat ile bitmiyor. Çok yüksek kiloda olan bir hastayı her yerde ameliyat yapamazsınız. Obezlerde tansiyon, diyabet, uyku apnesi, karaciğer büyümesi gibi problemler mevcut. Bu ameliyatların yapılacağı hastanenin yoğun bakım ünitesi olmalı. Kardiyoloji gibi diğer bölümlerin hastanede olması lazım."
CERRAHLAR VE HASTALAR BU AMELİYATI STANDART GİBİ GÖRÜYOR
Doç. Dr. Süleyman Bozkurt (Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi ABD Obezite ve Metabolik Cerrahisi Öğretim Üyesi ):
"Uygun olmayan hastalara müdehale yapılıyor. Teknik olarak donanımlı hastaneler değilse bu ameliyatı yapmamaları lazım. Ama bence son dönemde daha da önemlisi bu ameliyatı hem cerrahlar hem hastalar standart ameliyat gibi görmeye başladılar. Bu ameliyatlar talepkar ameliyatlar değil. Ameliyat öncesi de, ameliyat da, ameliyat sonrası da çok önemli. Poliklinikte hastayı görüp, ameliyata karar vererek yapılmaz bu ameliyatlar. Hastanın yakından takip edilmesi gerekiyor. Hastayı hazırlamak, standart ameliyatlara göre uzun sürüyor. Obezite ile mücadele eden hastaların problemleri oluyor. Hazırlama sürecinde, kalp, akciğer, böbrekler gibi organlarda problemler var mı diye bakılıyor. Bunun dışında hastanın bu ameliyata sadece bedensel değil beyinsel olarak da uygun olup olmadığının değerlendirilmesi lazım. Ben yılda 250-300 mide ameliyatı yapıyorum. 6 yılda binin üzerinde ameliyat yaptım. Sadece tekniği güvenle uygulamak yetmez. Ameliyathane ve yardımcı personel de çok önemli. Cerrahın değil, ekibin işi bu."
"Küçük hastanelerde değerlendirme sağlanmadan donanım sağlanmadan yapılan ameliyatların sonucunda ölüm geliyor. Yoksa dünya istatistiklerinde ölüm riski yüzde 1'in altında olan ameliyatlar bunlar. Hastalarımızla bu ameliyatlardan sonra bağımız hiç kopmuyor. Çünkü sürekli tetkik ve kontrolleri var. Obezite cerrahisi ile ilgili kriterler var. Buna uyan hastalar obezite cerrahisi kapsamında değerlendiriyor. En önemli kriterlerin başında vücut kitle endeksi yer alıyor. Eğer vücut kitle endeksi yüzde 40'ın üzerindeyse kişi obez sayılıyor. Artık geçmiş dönemde olduğu gibi riskleri fazla olduğu için mide kelepçesi yöntemini pek uygulamıyoruz. Onun dışında tüp mide ameliyatı ile kişinin yeme içme miktarını belirli ölçüde yapmasını sağlıyoruz. Kişi ilk ay yaklaşık 5-15 kilo veriyor. Sonra ay ay kilolar azalmaya başlayor. 1.5-2 yıl içinde hekim önerilerine bağlı olarak kiloları gittikçe azalıyor. Ama iş ameliyatla bitmiyor. Kişi sürekli hekim kontrolünde oluyor."
HER GENEL CERRAH MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI YAPAMAZ
Prof. Dr. Ziya Mocan (İç Hastalıkları Uzmanı): "Mide küçültme ameliyatı yapılmadan hastanın iyi incelenmesi lazım. Birincisi hastanın durumu. Hastanın organ yetmezliği var mı, yok mu incelenmesi lazım. Bir şekilde ameliyatı tolere edebilir mi, yaşı uygun mu. Bu ameliyatların genç yaşlarda 25-45 yaş aralığında yapılması gerekir. Kilosu, başka tıbbı tedavilerle edilememiş bir hastalığı var mı, kalp sorunu var mı, midesinde ülser var mı, kanama problemi var mı, karaciğer fonksiyonları normal mi bakılması lazım. Bu hastaların çoğunun karaciğer fonksiyonları bozuk olabiliyor. Anesteziyi kaldıramayabiliyorlar. Ayrıca vücut kitle indeksi yüzde 40'ın üzerinde olan aşırı obezitesi olanlara yapılmalı. Bu hastalar metabolik hasta oldukları için metobolik durumlarının önce normal seviyeye getirilmesi gerekir. Eğer bu şartlar sağlanmıyorsa hastalarda ölüm riski çok yüksektir.
"Diğer yandan takibi yapan doktorun tecrübeli olması lazım. Doktorun iyi bir merkezde obezite cerrahisi üzerine eğitimini alması lazım. 'Obezite cerrahisi kolaydır' deyip bu ameliyatı her cerrah yapamaz. Öyle olmuyor. Yani her genel cerrah mide küçültme ameliyatı yapamaz. Bu ameliyatlarda doktor da ameliyatın yapılacağı merkez de önemlidir. Ameliyatın yapıldığı hastanede iyi bir yoğun bakım merkezinin mutlaka olması gerekir. Ameliyat sonrası komplikasyon gelişebilir. İyi bir yoğun bakım yoksa hasta ölebilir."
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATINDAN SONRA FELÇ OLAN KADIN ÖLDÜ
Sakarya'nın Pamukova İlçesi'nde boşandığı eşine kızıp mide ameliyatı olduktan sonra mide kanaması geçirip, felç olan 27 yaşındaki Ebru Çoban, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Evlendiğinde 110 kilo olan, ilerleyen yıllarda 145 kiloya ulaşan Ebru Çoban ile eşi Fatih S., çocukları da olmayınca sorunlar yaşamaya başladı. Çift, 2 yıl önce boşandı. Boşandığı eşinin kilolarını sorun etmesine kızan Ebru Çoban, geçen yıl Ankara Dışkapı Hastanesi'nde mide küçültme ameliyatı oldu. Ameliyattan 15 gün sonra mide kanaması geçiren Ebru Çoban'ın beyninin sol tarafı pıhtı atması sonucu felç oldu. Yatağa bağımlı yaşayan Ebru Çoban 70 kiloya düştü. Doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı.
TÜP MİDE AMELİYATINDAN SONRA GELEN ÖLÜM
Denizli'de yaşayan Serdar Çelik(34), 147 kiloydu. Temmuz ayında Esra Çelik'le evlendi. Çelik, 147 kilo olduğu için tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi. Eşi de kilolu olduğu için karı koca 21 Aralık 2015'te özel bir hastanede operasyon geçirdi. Çelik çifti, ameliyatın ardından 4 gün gözetim altında tutuldu. Ardından taburcu edildi. Ancak genç adam, 3 gün sonra bir bardak su içince fenalaştı. Aynı hastaneye kaldırıldı. Midesinde ameliyatta atılan dikişlerin patladığı belirlendi. Hemen yoğun bakıma alındı. Mide sıvısının iç organlara yayılması sonucu akciğerinde ödem oluşan genç, 45 gün yaşam mücadelesi verdi. Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
MİDESİNİ KÜÇÜLTEN CEYDA HAYATINI KAYBETTİ
İzmir'de bir alışveriş merkezinde yöneticilik yapan 35 yaşındaki Ceyda Yanık, geçen yıl uzun süredir yaşadığı kilo probleminden kurtulmak için mide küçültme ameliyatı olmuştu. Midesi küçültülen Ceyda Yanık, bir gün hastanede kaldıktan sonra evine gönderildi. Yanık, ameliyattan 4 gün sonra mide ağrısı ve kan kusması üzerine tekrar hastaneye gitti. Hastanede yapılan kontrollerinde, Ceyda Yanık'ın midesinde sıvı biriktiği ve ikinci kez ameliyat olması gerektiği açıklandı. Ancak kan değerlerinin yüksek çıkmasından dolayı, ilaç tedavisi uygulanıp hastanenin yoğun bakım ünitesine alındı. Uygulanan tedaviyle kan değerlerinde, düzelme olan Ceyda Yanık, yeniden ameliyata alındı. Cerrahi operasyon sırasında fenalaşan Ceyda Yanık hayatını kaybetti.
AKAY GELİNLİĞİN SAHİBİ DE MİDE KELEPÇESİ KURBANI
Türkiye'nin önde gelen gelinlik firmalarından Akay Gelinlik'in kurucusu Ermiya Akay, 2013'te İstanbul'da özel bir hastanede geçirdiği mide kelepçesi ameliyatı sonrasında yaşamını yitirdi. 54 yaşında olan Akay, fazla kilolarından kurtulmak için midesine kelepçe taktırmak istedi. 160 kilo olan Akay'ın hipertansiyon hastası olduğu ve nefes zorluğu çektiği öğrenildi.
KELEPÇE SONU OLDU
Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde 37 yaşındaki Aykut Okurlar zayıflamak için midesine taktırdığı kelepçe sonrası yaşamını yitirdi. İskenderun'da bir beyaz eşya firmasının teknik servisliğini yapan Aykut Okurlar, fazla kilolarından kurtulmak için iki yıl önce Kahramanmaraş'ta bir hastanede operasyonla midesine kelepçe taktırdıktan sonra İskenderun'a döndü. Bir süre sonra rahatsızlanan Okurlar, hayatını kaybetti. Okurlar'ın ameliyat sonrası yaşanan komplikasyon nedeniyle öldüğü belirtildi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir