Ligin yarısı bitti ve mini tatil başladı. Gelinen nokta, kazanılan puanlar, sezon sonu için büyük umut vadediyor.
Birçok kırılmanın yaşandığı yarı sezonda elde edilen puan çok kıymetli ve adeta sonuna kadar "yarışacaksın" diyor.
Böyle olunca da ligin ikinci yarısına; kırılmalar yaşayan herkes rezervasyon yaptıracak moral değerlere ulaşmış durumda. Bunu tribünlerin sanki biraz küsülmüşlük var görüntüsü üzerine yazdım.
Türlü sebeplerle zayıflamış rakibi karşısında sahaya mutlak favori çıktı Trabzonspor. Farklı kazanmasını da bildi. Devleşen ve adeta "ben farklı boyuttayım" diyen oyuncusu Sturridge'nin sezonun ikinci yarısında en az bu düzey veya bir tık üstü mücadele göstermesi halinde ligin seyrine direkt tesir edeceğini düşünüyorum.
Büyük bir oyuncu, büyük bir yetenek ve başka bir düzeyin temsilcisi olduğunu gösterdi dün gece. Onun sahada kalacağı süreyi uzatmak çok önemli. Burada görev elbet kendisinde ve Ünal Karaman'da olacaktır. Dün akşam işaretleri verildi, bu çok önemliydi.
H H H
Karşılaşmanın çok da fazla denk güçlerin mücadelesi olmamasına karşın; kalesinde yine iki gol gören Trabzonspor'un ligin ikinci yarısına bu sorununu da taşıyıp taşımayacağı merak konusu.
Yarışırken düzeltmek, yarışırken denemek, radikal özümler üretmek elbette zor ve riskli işlerdir.
Şimdi kısa da olsa verilen arada bu derse ve sınavlarına çalışma zamanı teknik ekibin.
Göz açıp kapayana kadar bitmesi muhtemel ikinci yarı için, hedefler için; kadroya takviye kader mevcudu düzeltme, yükseltme becerisi de önemli.
Kazanmak önemli, kazanırken hataları görmek önemli. Ve tabii düzeltme gayreti daha da önemli.
Lig uzun, bir o kadar da kısa