YENİDEN MEVLANA’YA ÇEVİRELİM YÜZÜMÜZÜ

YENİDEN MEVLANA’YA ÇEVİRELİM YÜZÜMÜZÜ
Hacı Bektaş Veli’yi anma programında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Hacı Bektaş-ı Veli’den alacağımız çok dersler var

NEVŞEHİR (ANKA) - Hacı Bektaş Veli’yi anma programında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Hacı Bektaş-ı Veli’den alacağımız çok dersler var. Ahlaki ölçüleri ve değerleri çürümüş diğerini düşman gören kendinden başkalarını ötekileştiren insanların mağduriyetleri üzerine iktidar kurmaya çalışan bir toplumdan barış ve huzur üretmesi beklenemez” dedi.-OLASI KURULTAY ÖNCESİ, DİKKAT ÇEKEN BİR FOTOĞRAF KARESİ
Sosyal demokratlar Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerinde bir araya gelerek geleneksel buluşmalarını gerçekleştirdi ve seçim sonrası stres attı.Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma programına Mustafa Sarıgül de katıldı. Olası kurultay öncesinde Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün aynı fotoğraf karesinde yer alması dikkati çekti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 51.Ulusal, 25.Uluslararası Hacı Bektaş Veli’yi Anma Törenleri ve Kültür Sanat etkinliklerine katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:
“Gönüller sultanı Hacı Bektaş-ı Veli, tasavvuf dünyasında Allah dostu anlamına gelir. Allah’ın dostu olabilmek ve onun sevgisini kazanabilmek elbette büyük bir şeref. Hacı Bektaş-ı Veli’nin yolu güzeli keşfetme ve güzeli yaşama sanatıdır. Biz güzeli ve güzellikleri nerede yitirdiğimizi bilirsek o güzellikleri yeniden keşfetmenin imkânını da ancak o zaman yakalarız. Bugün dünyanın elinde trilyonca dolarlık maddi imkan var. Ama bu imkânlar dünyayı daha adaletli bir yer haline getiremedi. Tarihin en trajik katliamlarını ve savaşlarını engelleyemedi. Bugün belki de tarihin en büyük aç insan kitleleriyle karşı karşıyayız.
Bu kadar büyük maddi imkân insanı daha paylaştırıcı ve daha mutlu yapamadı. Önümüzde iki temel sorun var. Sorunlardan birisi şu; bu hırsın bu zulmün önüne nasıl geçeceğiz. İkinci sorun; insanlığın canavar haline getirilerek adalet yerine zulüm ve savaş ürettiği bu hastalıklı halden nasıl kurtulacağız.
-İHTİYACIMIZ OLAN GERÇEK BİR ZİHNİYET DEVRİMİDİR”-
İhtiyacımız olan gerçek bir zihniyet devrimidir. Hayata bakış açımızı köklü bir şekilde değiştirmeden insan onuruna yakışır bir düzeni kuramayız. Hacı Bektaş-ı Veli’nin maneviyat ve ahlak yolu bu zihniyet devriminin yol haritasını eksiksiz bir şekilde önümüze seriyor. Peygamberimizin ve onun üstün ahlak yolunu kendisi için yegane yol kabul eden Hacı Bektaş yolundan yürümezsek kurduğumuz uygarlık düzeninin zulüm ve gözyaşı ürettiğini görmeye devam edeceğiz.
Ahlaki ölçüleri ve değerleri çürümüş diğerini düşman gören kendinden başkalarını ötekileştiren insanların mağduriyetleri üzerine iktidar kurmaya çalışan bir toplumdan barış ve huzur üretmesi beklenemez.
Müslüman coğrafyası kan ağlıyor. Tüm vahşeti de din adına yaptıklarını iddia eden zalimlerin Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi tanısalardı, onların sevgisini, aşkını, muhabbetini bilselerdi bunu asla yapmazlardı.
Unutmayalım aynı dine inanan iki insanın biribirini öldürdüğü günümüzde aslan ile ceylanı aynı kucakta tutan Hacı Bektaş-ı Veli’den alacağımız çok dersler vardır.
Sevgili canlar. Hacı Bektaş-ı Veli’nin toplum ideali temel olarak ahlaklı ve erdemli bir toplum tasavurudur. Ahlaklı ve erdemli toplumdan neyi kastediyoruz.
Ahlaklı ve erdemli toplum saygı, paylaşım, adalet, hak, hukuk, hukuk, eşitlik,cömertlik, emeğe saygı gibi temel ahlaki ilkeler etrafında bir araya gelen toplumdur.
İnsanlık ekonomik ve teknolojik olarak çok ileri noktalara gelmiş olabilir ama adalet, hak, hukuk, eşitlik, cömertlik, emeğe saygı gibi temel ahlaki değerler ve bu ilkeler etrafında bir araya gelirsek ahlaklı ve erdemli bir toplumu yaratmış oluruz.
İnsanlık olarak güzeli bulmak için çok sağlam ilkelere ve kadim bir yol haritasına ihtiyacımız var. Önemli olan suyu hangi kaynaktan alacağımızı bilmektir.
-“YENİDEN MEVLANA’YA ÇEVİRELİM YÜZÜMÜZÜ”-
Yeniden Mevlana’ya çevirelim yüzümüzü. Yeniden Yunusla hasbahal edelim, yeniden Pir Sultan Abdal’ı, Dadaloğlu’nu analım. Yeniden Hacı Bektaş-ı Veli’nin dergâhında gönüllerimizi merhamet ve aşk ırmağıyla yıkayalım.
Bunu yaptığımız zaman evrensel değerleri yakalamış olacağız.”
HACIBEKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI: KİMSE KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEMELİDİR
Hacıbektaş Belediye Başkanı Selmanpakoğlu; "Cami ne kadar kutsalsa cemevi de, kilise de o kadar kutsaldır. Merkeze insan alınmalıdır. İnançsız olsalar bile onlar da sorgulanmamalı, kimse kimseyi ötekileştirmemelidir" dedi.
Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri ve Kültür Sanat etkinliklerinde bir konuşma yaptı. Selmanpakoğlu, Hacı Bektaş Veli'nin Avrupa karanlık çağı yaşarken aydınlanma meşalesini yaktığını söyleyerek, kendinden 3 asır sonra gelen rönasans sanatçılarını da etkilediğini söyledi. 'Hacı Bektaş Veli'in Tanrı'ya inanmanın en önemli ölçüdü olarak adaleti öne çıkardığını' söyleyen Ali Rıza Selmanpakoğlu; "Taraflı davranışların hüküm sürdüğü, Tanrı'nın adını kullanarak din istismarcılığının yapıldığı, insanların ötekileştirildiği duruma düşmemek için Hacı Bektaş Veli'yi okumak ve anlamak çok önemlidir. 'Düşmanının dahi insan olduğunu unutma', 'İncinsen de incitme', 'Eline, diline, beline sahip ol' derken, sevgiyi, dostluğu, barışı, paylaşmayı, eşitliği, sömürüye karşı koymayı, ötekileştirmemeyi öne çıkarmış ve merkeze insanı koymuştur. Erdemli olmanın yollarını göstermiştir. Aydınlanmacılığının diğer iki unsuru ise bilim ve akıldır. Aklın ve bilimin kullanılmasıdır" diye konuştu.
"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI, ATATÜRK DÖNEMİNDE OLDUĞU GİBİ TÜM İNANÇLARA EŞİT MESAFEDE OLMALIDIR"
Ali Rıza Selmanpakoğlu, dün yapılan değerlendirme toplantısı sonrası Alevilerin yaşadığı sorunlara ilişkin 3 maddelik bir metin okuyarak şunları kaydetti; "Alevi açılımı adıyla hükümetin yaptığı çalıştaylar, demokrasinin eşitlik, laiklik ilkeleri bakımından yeterli bulunmadığından olumsuzlukla sonuçlanmıştır. Bakış açısındaki bu olumsuzluklar giderilmelidir. 2- Alevi ve Bektaşilik'in İslam'ın Anadolu-Türkmen yorumu olduğu gözardı edilmekte, Cemevlerinin ibadet yerleri olarak tanınması bir türlü kabul görmemektedir. Cami ne kadar kutsalsa cemevi de, kilise de o kadar kutsaldır. Merkeze insan alınmalıdır. İnançsız olsalar bile onlar da sorgulanmamalı, kimse kimseyi ötekileştirmemelidir. 3-Zorunlu din derslerinin kaldırılması yada bu aşamada seçmeli hale getirilmesi önemle beklenmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk döneminde olduğu gibi tüm inançlara eşit mesafede olmalıdır."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir