AVCI’NIN DOKUNUŞU, BAKER’İN VURUŞU!

.

Bilinen hikâyedir; yıllar evvel alt liglerde bir kulüp başkanı, takımının hazırlık kampını ziyaret edip, teknik direktörüyle bilgi alışverişinde bulunur.
Teknik adam “ her şeyin yolunda gittiğini, takımının sadece kondisyon eksiğinin kaldığını” söyleyince…
Başkan “ onca oyuncu aldım, sen yeter ki iste hocam, kondisyonu da alıp geleyim…”
**
Gelelim asıl mevzuya; Trabzonspor’un kondisyonu yok, BB Erzurum maçında bu çok daha net görüldü. Kondisyonun satın alınamayacağına, yüklemenin de bir anda yapılamayacağına göre, zamanın ipine sarılmaktan, kendini bir an evvel devre arasına atmaktan başka çaresi yok Trabzonspor’un.
**
Mental çalışmalar yapılabilir, başlanmıştır da, başrollerde Abdülkadir Ömür tabi ki…
O anlamda BB Erzurumspor maçında gol yemeden alınan üç puan, kazanılan moral ve özgüvenin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya kelime yetmez! Tüm bunları bir kez daha anladık dün!
**
Bordo-mavili ekibin geçmiş maçlara oranla daha derli toplu oynaması, topa daha fazla sahip olması, zaman zaman ayağa hızlı ve isabetli, özgüvenle oynaması ve de oyuncuların birbirleriyle daha fazla yardımlaşması bir yana da…
İzleyenlerin “ Aman aman bu da kaçar m?” demediği karşılaşmada, Baker, yaman bir gole imza attı Eryaman’da. Adeta örümcek ağlarını söktü aldı kale direklerinden!
Foto muhabirlerinin objektifinden çıkan fotoğrafı evinin en güzel yerine asacaktır muhtemelen…
**
Abdullah Avcı’nın bir elinin defansa, diğer elinin Abdülkadir Ömür’e değdiği belli oluyor;
Defans bu maçı da gol yemeden, gözle görülür bir hata yapmadan atlattı. Vitor Hugo, Edgar uyumu, et-tırnak birlikteliğinde. Edgar, geldiğinden bu yana en iyi oyununu oynadı desek abartmış olmayız.
Ya Vitor Hugo. Yıllar sonra Trabzonspor’un duvar gibi bir stoperi oldu artık. Brezilyalı çizgi filmi kahramanı gibi; havadan, karadan geçit vermiyor!
Abdülkadir’e de futbola ilk başladığı bölgede görev vermiş.
**
İyi de oynadı Abdülkadir. Orta sahada pas bağlantılarını kuran, Trabzonspor için zaman zaman iyi oynadı dediğimiz bölümlerde pres yapan, oyunun hızını ayarlayan, bilhassa defans arkasına-arasına attığı paslarla rakibi zor durumda bırakan.
Gol öncesi kazınılan atışın da mimarı o idi zaten. O pozisyon da olmasaydı, bordo-mavili takımın gol atması şansa kalırdı!
Çünkü…
Trabzonspor’un forvetleri o kadar etkisizdi ki, yıllık izindeydiler sanki! Yeterlilikleri tartışılır, dedik ya daha önce; sezon başından bu yana hiç çalıştırılmamışlar!
**
Dün Trabzonspor etkili oynamadı. Kondisyon olmayınca doğal olarak oyundan düştüler, bilhassa ikinci yarı. Yeterli çalışma yaptırılmayan oyunculardan tempolu-etkili oyun beklemek; hayalle yaşayanın müziksiz dans etmesine benzer!
Özetle, bir hafta evvel kazandıkları moral-motivasyonla, çiçeği burnunda hocanın enerjisi ve de dokunuşlarıyla bu haftayı da galibiyetle geçirdiler hem de gol yemeden… 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri