İBB Meclisinin Eylül ayı ikinci oturumu, Meclis 2. Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında gerçekleştirildi. Mecliste İsrail askerleri tarafından ABD vatandaşı olan Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürülmesi ile ilgili konuşan Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ, “Ayşenur Ezgi Eygi, Gazze'deki insanlara yardım etmek için oraya giden bu değerli Türk vatandaşımız, kalleş bir saldırı sonrasında başından vurularak öldürülmüştür.
Amerika'da eğitimini tamamlayan kızımız her ne zaman ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak ve doğayı korumak için iyi bir aktivist olarak mücadele etmiştir. Bu kardeşimize yapılan saldırı, Türk milletine yapılmış bir saldırıdır” dedi.
Meclise Üsküdar Vaniköy'de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'ndeki kaçak inşaatla ilgili soru önergesi veren AK Partili Meclis Üyesi Hayrettin Yeşilyurt, "Eğer rutin denetimler yapılıyorsa insanların o durumda bile rahatça görebileceği bu kaçak villa inşaatında yapılanlar göz önüne alındığında bunca süredir bu kaçak villa inşaatı neden tespit edilememiştir? Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri, verdiği beyanatlarında alanın büyüklüğünü vurgulayarak kaçak villa inşaatının gözden kaçabileceği minvalinde yorumlarda bulunmuşlardır. Boğaziçi İmar Müdürlüğünün denetim yapacak personel ve ekipman eksikliği mi vardır? CİMER kaydının İBB'ye geç ulaşması, İBB'nin bu durumu tespit edilmemesini haklı mı çıkarır? CİMER kaydı daha doğrusu şikayet olmasaydı bu kadar imalatı olan kaçak inşaat gözden mi kaçacaktı? İBB'ye daha önce gelip de değerlendirilmeyen herhangi bir şikayet kaydı var mıdır? Vaniköy'deki kaçak villa inşasına İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından basit tadilat izni verilmiş midir? Eğer verilmiş ise bu izin süreli midir? Verilen basit tadilat izinleriyle yapılan iş ve işlemler yerinde neden kontrol edilmemektedir? Verilen basit tadilat izinleriyle Vaniköy gibi Boğazın incisi niteliğindeki bir semtte verilen iznin sınırlarına uyulmayarak çok sayıda kaçak yapılması İBB'nin ihmali midir yoksa görmezden gelmesi midir? İBB tarafından yapılan açıklamada, kaçak yapıların tespit edilerek tutanak tutulduğu belirtilmiştir. Bu tutanak içeriğinde kaç adet kaçak yapı tespit edilmiştir? Kaçak yapıların toplam inşaat alanı kaç metrekaredir? İBB yetkilileri, yapıların demonte olduklarını söylemiş ayrıca bu yapıların çoğunun kısa süre içerisinde yapılabileceğini belirtmesine rağmen fotoğraflarda yapılan imalatların çoğunun kalıcı yapı olduğu, arazi eğiminden dolayı çıkan istinat duvarları ve tesviyeler dikkate alındığında bu yapıların kısa sürede yapıldığı kanaatine nasıl varılmıştır?" diye sordu.
"KAÇAK VİLLA İNŞAATINI YAPAN KİŞİ YA DA KİŞİLER İLE İBB'NİN HERHANGİ BİR İLİŞKİSİ VAR MIDIR?"
CHP'li yönetim tarafından Boğaziçi'nin incisi olarak kabul edilen alanlarda kaç adet basit tadilat izni düzenlendiğini de soran Yeşilyurt, "Basit tadilat izni düzenlenen bu alanlarda verilen iznin kapsamı dışında benzer kaçak yapılaşmalar olmuş mudur? Basit tadilat izni verilen yapılarda ve Boğaziçi'ndeki kaçak yapılaşmanın tespiti için bir çalışma yapılacak mıdır? 2960 sayılı kanun ile Boğaziçi'nin kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerin korunması amaçlanmaktadır. Kaçak villa inşaatında arazinin topografyasının değiştirilmesi ve yüz yıllık ağaçların kesildiği bilgisi doğru mudur? Kaçak villa inşaatında kaç adet ağaç kesildiğiyle ilgili bir tespitiniz var mıdır? Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri kaçak villa inşaatına müdahale edip yıkımı gerçekleştirmeseydi bu durum ne kadar daha görmezden gelinecekti? Kaçak villa inşaatını yapan kişi ya da kişiler ile İBB'nin herhangi bir ilişkisi var mıdır? Mülk sahibi, İBB'nin herhangi bir faaliyetine sponsor olmuş mudur? İşte bu soru önergemizin başkanlık makamına havalesini ve ivedilikle cevaplandırmasını arz ve talep edelim" ifadelerini kullandı.
"14 AĞUSTOS'TA İBB'YE BU ŞİKAYET CİMER ÜZERİNDEN ULAŞIYOR"
Soru önergesi üzerine söz alan CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan, "Mesela oradaki o villayla ilgili elimizde evrakı var. CİMER'in de 1 Temmuz'da sistemine düştü diyelim. İhbar düşüyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına. 22 Ağustos'a kadar, konu sosyal medyada gündem olduktan sonra Bakanlığın burayla ilgili konuyu ele aldığını görüyoruz. O zaman 52 gün neyi bekledi arkadaşlarımız? İBB'nin ne yaptığına gelelim. 14 Ağustos'ta İBB'ye bu şikayet CİMER üzerinden ulaşıyor. Sonra 16 Ağustos'ta yapılan inşaatın durdurulmasına yönelik yapı tatil tutanağı düzenleniyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Sonra encümen toplantısı yapılıyor. Ardından yıkım kararı alınıyor. 2 Eylül'de İBB ekipleri yıkım yapmak için olay yerine gidiyor ama İBB yıkım ekiplerini tahmin edin kim engelliyor? Bakanlığın araçları" şeklinde konuştu.
"AYNI HASSASİYETİ BOĞAZ'DA NİYE GÖSTERMİYORSUNUZ?"
Vaniköy'deki kaçak yapıyı denetlemenin ve usulsüz bir durum olması durumunda yıkılmasında yetkili kurumun İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü olduğuna değinen Murat Türkyılmaz, "Büyükşehir Belediyesine basit tadilat ruhsatı ile müracaat yapıldıktan sonra aylarca günde 50 kişinin ve onlarca iş makinesinin çalıştığı bir bölgeyi, Boğaz'ın incisi denilen herkesin gördüğü bölgede denetleme yapmayan İBB, hatırlarsanız Süleymaniye Camii'nin arkasında ülkemize güzide hizmetleri olan İlim Yayma Cemiyeti'nin binasını silüeti bozduğu gerekçesiyle o gün gidip mühürlemişti. Aynı hassasiyeti Boğaz'da niye göstermiyorsunuz? İBB aylarca orada yapılan tadilatı göremeyecek kadar kör müdür, liyakatsiz midir, denetim ekipleri çalışmamakta mıdır, yoksa görmüş de başka ilişkiler mi devreye girmiştir? Son anda panikle gittiniz iş araçlarıyla binayı değil, oradaki ağaçları yıktınız. Herkes gördü" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN PARİS'TEKİ İSTANBUL EVİ OLARAK ADLANDIRILAN MEKANIN GÜNLÜK KİRASI NE KADARDIR?"
İBB AK Parti Meclis Üyesi Muhammed Çimen'in “İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Paris'teki İstanbul Evi olarak adlandırılan mekanın günlük kirası ne kadardır? Ne kadar süre ile kiralanmıştır? Gece yapılan eğlence organizasyonlarına katılanlar kimlerdir, ne kadar para harcanmıştır” konulu soru önergesine cevap veren Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı CHP'li Meclis Üyesi Can Çobanoğlu, “Israrla sorulan İstanbul Evi olarak açılan olimpiyatların tam da göbeğinde, tam da kalbinde açılan İstanbul Evi tahmin ediyorum ki yanlış algılanıyor. Biz halı, kırtasiye veya züccaciye fuarına olimpiyat evi açmadık. Biz olimpiyatın olduğu eve, 205 ülkenin geldiği yere Türkiye'nin tanıtılması için bir olimpiyat evi açtık. O zamanki Başbakanımız 7 Eylül 2013 tarihinde, Arjantin'de Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin yaptığı toplantıya o dönemki gençlik ve spor bakanının ve ilgililerinin ‘Artık bu olimpiyatları aldık gelin şovunu yapacağız' demesi üzerine 3 uçakla, San Petersburg'dan 16 saatlik uçuşla Buenos Aires'e gittiler. Olimpiyat adaylığımızın tescil edileceğine inandıkları ve oradaki bakanın beyanı üzerine. Ne oldu biliyor musunuz? Biz olimpiyatları Tokyo'ya, Japonlara kaptırdık. O 3 uçakla gidenin, 30'dan fazla gazetecinin hiç hesabını sormadık. Daha önce de Tokyo ve Madrid'te lobi çalışmaları yapılmıştı. Şimdi bir olimpiyat evidir, İstanbul Evi'dir gidiyor. Türkiye'nin değerlerine hep birlikte sahip çıkalım. Bu bir siyasi mesele değildir. Olimpiyatlar dünya literatüründe ülkelerin tanıtımı için gençliğin özendirileceği ve ekonomiye çok büyük katkı sunulan platformlardır" yanıtını verdi.
"BU ORGANİZASYONDA OLİMPİYAT EVİ'NDE NELER OLDU, NELER YAPILDI"
AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz ise, "Bu organizasyonda Olimpiyat Evi'nde neler oldu, neler yapıldı? Bu sürece katkı verecek hangi görüşmeler yapıldı, kimleri ağırladınız? Bunlarla ilgili bu güne kadar değerlendirme duymadık. Varsa bu bilgiyi paylaşsınlar. O kadar harcanan parayla İstanbul'a katma değer oluşturacak ne sağladınız, bunları öğrenmek istiyoruz" dedi. Verilen soru önergeleri oy çokluğuyla kabul edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.