Mustafa Telli

Mustafa Telli

Akıl ve idrak

Akıl ve idrak

 “Ey akıl sahipleri akledin, aklınızı kullanın” Duyum: duyu organları ve duyusal sistem işlemine tabi tutulmuş olan uyarıcıların anlamlandırılarak tanınması, Algı: duyumsamanın anlamlı bilgi şeklinde yorumlanması, İdrak: eski ve yeni bilgilerle yeni sonuçlar üretme, Zeka: anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve çözme, Akılsa: yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğidir. Bu yetenek ile üretilen bilgi, zaman, mekân ve kişiden münezzehtir.
*******
 Konuyu bir örnek ile açıklarsak: Tavuk yumurtası: tavuk tarafından üretilen, kirli beyazdan kahverengi sarıya kadar birkaç rengi bulunan, 50-60 gram ağırlığında, sert kireç kabuklu, içi sıvı, oval bir yapıya sahip hayvansal bir gıdadır. (Biyolojik anlamda yumurta: Embriyoyu koruyan, hayat ve can veren yapı) Bu gıdanın adı 1960 yılında yumurtaydı, 1980 yılında yumurtaydı, 2000 yılında yumurtaydı, bu günde yumurtadır. Yumurta dün de yumurtadır, bugünde yumurtadır. Bu gıdanın adı Edirne’de yumurtadır, İstanbul’da yumurtadır, Çankırı’da yumurtadır, Hakkâri’de yine yumurtadır. Yumurta Türkiye’nin her yerinde yumurta olarak bilinir. Yumurta benim elimdeyse yumurtadır, senin elindeyse yumurtadır, Onunun elindeysen yine yumurtadır. Yumurta kimin elinde kimin sepetinde olursa olsun adı yumurtadır.
********
 Zaman, mekân ve kişiden münezzehin anlamı bu, ancak üzülerek söyleyelim ki günlük hayatta bu kural yok gibi. 
Mesela:
 EVLİYA: Ahmet bizim partiye gelirse; “evliya”, Ahmet sizin partide giderse; “kaz bile güdemez”. PRENSES: Melek bizim partideyse; “prenses”, Melek bizim partiden çıkıp sizin partiye giderse; “hain”. 
İŞBİRLİĞİ: 
Bizimkiler bir araya gelirse; “işbirliği yapıyoruz”, sizinkiler bir araya gelirse; “bu bir proje”. BİLDİĞİ VAR: Bizim müdür kırmızı ışıkta geçerse; “bir bildiği vardır”, sizin müdür kırmızı ışıkta geçerse; “ceza”. 
KAZA: biz öndeki araca çarparsa; “kaza”, siz öndeki araca çarparsanız; “araba kullanmasını bilmiyor” 
İMTİHAN: Bizim sıkıntımız varsa; “Allah bizi imtihan ediyor”, sizin sıkıntınız varsa; “Allah sizi cezalandırıyor”.
 GOL: Bizim futbolcu topu ağlara takarsa; “gol”, sizin futbolcu topu ağlara takarsa; “ofsayt”. ZEKİ: Karneye 100 gelirse; “bizim çocuk çok zeki”, karneye 40 gelirse; “hoca çocuğa taktı”. AHLAKSIZ: Sizin kızınız mini etek giyerse; “ahlaksız”, bizim kızımız mini etek giyerse; “mini etek bizim kıza çok yakışıyor”. Şeklindeki ifadeler yanlıştır. 
*******
Yumurtanın tanımı nasıl zaman mekân ve kişiden kişiye değişmiyorsa; bir olayın kahramanının A kişisi olması, B zamanda gerçekleşmesi ya da C yerde olması olayın anlamını değiştirmez. Hangi olay olursa olsun, olaya bakışımız, olayı yorumlayışımız; zaman, mekân ve kişiden arınmış, her yerde, her zaman ve her kişi için aynı olmalı. Ahmet Bey, sizde evliya ise bizde de evliya olmalıdır. Bizimkiler bir araya geldiğinde buna işbirliği diyorsak başkaları da bir araya geldiğinde buna iş birliği demeliyiz. Sizin şut gol oluyorsa bizim şutta gol olmalı. Mini etek sizin kıza yakışıyorsa bizim kıza da yakışmalıdır. Yakışmıyorsa bunun adı; aptallık, yalan, iftira, karalama, çakallıktır. Esas olan isim ve bize olan yakınlık değil, toplumun her kesiminin kabul ettiği evrensel kurallar ve evrensel kurallara uygunluktur. Türk töresi ve İslam da budur. İslam güzel ahlak, güzel ahlakta hak ve adaletten yana olmaktır. 
********
İdrak: Bilgilerle yeni sonuçlar üretme, Akılsa: yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğidir. Bir ayet de Allah şöyle buyuruyor: Allah katında canlıların en kötüsü, hakikate karşı sağır ve dilsiz kesilip aklıselimle düşünmeyen kimselerdir. (ENFÂL 8/93:22) Akıl ve idrakimize sahip çıkalım, Aklımızla amel edelim. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Telli Arşivi